Tire'nin tarihi sokaklarında bulunan küçük terzi dükkanı, yıllara meydan okuyan bir ustanın ellerinde şekilleniyor. Tireli Hasan usta, tam 64 yıldır bu mesleği yürütüyor; dükkanına adım atanların ilk olarak karşılaştığı manzara ise, geçmişten gelen terzilik sanatı ile modern stilin mükemmel harmanı. Gerçek bir zanaatkâr olan Hasan usta, "Elle yapan başka usta yok" diyerek, bu sanatın kaybolmaması için verdiği mücadeleyi gözler önüne seriyor.
Hasan usta, terziliğe olan tutkusu ile başlattığı mesleki yolculuğuna 1959 yılında başladı. O dönemlerde 18 yaşında olan Hasan, Tire'nin en tanınmış terzilerine çırak olarak başladı. Kendisiyle yaptığımız röportajda, "O zamanlar her bir dikiş, her bir kumaş, benim için bir öyküydü" diyor. Ustalığını geliştirirken, sadece dikiş teknikleri değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetinin de ne denli önemli olduğunu öğrendi. Yıllar içinde Tire'de namı dillere destan olan Hasan usta, yedi dükkânın en yoğun olduğu günlerinde bile her kıyafeti bir sanat eseri gibi işleme ritüeline devam etti.
Terzilik, sadece kumaşı kesip dikmek değil; aynı zamanda insanları yakından tanımak ve onların isteklerine göre en iyi şekilde uygun kıyafetler üretmektir. Müşteri ile kurduğu ilişkiler sayesinde birçok dost da edinen Hasan usta, "Burası sadece bir terzi dükkanı değil, aynı zamanda insanların dertlerine de derman olmaya çalıştığım bir yer," diye ekliyor. Tire'nin kültürel dokusunu yaşatan ustalar arasında yer alan Hasan, ince zevkin ve sanatın birleştiği yerdir.
64 yıllık ustalık deneyiminin ardından Hasan usta, genç nesli de terzilik mesleğine yönlendirmeye çalışıyor. Ancak o, mesleğin çırakları için kolay bir iş olmadığını belirtmekte. "Bugün gençler, çok çabuk pes ediyorlar. Ustalık, sabır ve özveri istiyor. Bizim zamanımızda her bir dikişi öğrenmek için aylarca çalıştık," diyor. Bununla birlikte, Hasan usta, sanatının gelecek nesillere aktarılması için çaba sarf ediyor. Ustalarından öğrendiği bilgileri genç terzilere aktarmaktan büyük bir mutluluk duyuyor. Ancak aynı zamanda, yeni neslin teknolojik gelişmelerle geleneksel zanaata yeterince ilgi göstermediğinden de üzüntü duyuyor.
Hasan usta, günümüz teknolojisinin terzilik sanatını olumsuz etkilediğini, yapay zekâ ve endüstriyel üretimin ön planda olduğunu vurguluyor. Ancak o, "Terzilik, bir ruh katmak, yaratıcılık ve düşünceye dayalı bir meslek. Kombinasyonlar, incelikler ve kişisel dokunuşlar olmadan, giysi sadece bir kumaş parçası haline gelir." diyerek el işçiliğinin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, dükkanında yapılan el yapımı kostümler ve ceketlerin sayfalar dolusu hikâyeleri olduğu da belirtmekte.
Tireli Hasan usta, mesleği boyunca yalnızca kıyafetler dikmekle kalmadı; birçok insanın yaşamında önemli bir yere de dokunarak, onlara mutlu anlar yaşattı. "Her dikiş, bir mutluluk yaratmak içindir…" şeklindeki sözü, onun mesleğine bakış açısını ve insanların hayatına katkısını açıkça gösteriyor. Hasan usta'nın dükkanından çıkan her parça, sadece bir giysi değil, aynı zamanda bir hikaye ve geçmişin hatırasıdır. Tire’nin geçmişini ve kültürel dokusunu yaşatan ustalığıyla, Tireli Hasan usta, nesiller boyu anılmaya devam edecek bir isim olarak tarih sayfalarındaki yerini alıyor.