Amerika Birleşik Devletleri, yeşil kart sahibi Filistinli aktivist Mohammed al-Khouri'nin sınır dışı edilmesine yönelik karar alarak dikkatleri üzerine çekti. Bu durum, insan hakları ve göçmen politikaları açısından birçok soruyu gündeme getirirken, ABD hükümetinin bu tür bir eyleme yönelmesinin nedenleri üzerinde tartışmalar başlamış durumda. Yeşil kart, ABD’de daimi oturum hakkı tanırken, al-Khouri’nin sınır dışı edilme gerekçeleri uluslararası insan hakları savunucuları ve aktivistler tarafından eleştiriliyor.
ABD’nin 2023 yılında aldığı bu kararın ardından, hükümet yetkilileri, al-Khouri'nin bazı faaliyetlerinin güvenlik tehdidi oluşturduğunu iddia ettiler. Ancak, aktivistin savunucuları bu durumun tamamen siyasi bir karar olduğunu öne sürüyor. Al-Khouri, uzun yıllardır Filistin halkının haklarını savunmak için birçok eylemde bulunmuş, barışçıl gösterilere katılarak insan haklarını gündeme getirmiştir. Yine de, USA Immigration and Customs Enforcement (ICE) tarafından yapılan açıklamalar, al-Khouri'nin belirli bir gruba katıldığını veya tehlikeli eylemlerde bulunduğunu öne sürmekte. Bu tür iddialar ise, al-Khouri’nin durumu hakkında daha fazla spekülasyonu beraberinde getiriyor.
Sınır dışı edilme kararı, dünya genelinde hak savunucularından, uluslararası örgütlerden ve insan hakları aktivistlerinden büyük tepki topladı. Öne çıkan kuruluşlardan biri olan Human Rights Watch, bu kararın, insan hakları ve göç politikaları açısından tehlikeli bir emsal oluşturduğunu vurguladı. Filistinli aktivistlerin yanı sıra birçok insan, bu kararın baskı ve sindirme politikalarının bir parçası olduğunu kaydediyor. Al-Khouri’ye destek veren gruplar, onun geri dönüşünün engellenmesinin, yönetimin Filistin konusundaki duruşuyla doğrudan bağlantılı olduğu düşüncesindeler.
Öte yandan, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda al-Khouri’nin yanında yer alan binlerce insan, #FreeMohammed etiketiyle kampanyalar düzenlemeye başladı. Twitter ve Instagram üzerinde oluşturulan paylaşımlar, olayın ciddiyetini artırarak, daha fazla insanın dikkatini çekmeyi başardı. Bu gelişmeler, uluslararası kamuoyunun, Amerika'nın göç politikalarındaki çelişkileri sorgulamasına yol açtı.
Sonuç olarak, ABD’nin yeşil kart sahibi bir Filistinli aktivisti sınır dışı etme kararı, hem insan hakları ihlalleri açısından hem de uluslararası düzeyde büyük yankı uyandırıyor. Bu durum, göçmen politikalarının nasıl işlediği ve bireysel hakların nasıl ihlal edildiği konusunda daha fazla tartışma yaratmaya devam edecek gibi görünüyor. Filistinli aktivistlerin özgürlüğü ve insan hakları mücadelesinin dünya genelinde devam edeceği açık ve bu olay, bu mücadelenin ne denli kritik olduğunun bir göstergesi.