Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa'da 2024 yılının başında kızamık vaka sayısının 27 yıl sonra en yüksek seviyelere ulaştığını açıkladı. Dünya genelinde aşılamanın öneminin daha fazla anlaşıldığı günümüzde, bu uyarı ciddi endişeler yaratıyor. Kızamık, oldukça bulaşıcı bir virüs olup, aşılama oranlarının düşmesi nedeniyle Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yeniden yayılmaya başladı. DSÖ'nün son raporları, sağlık topluluklarının ve ailelerin, bu hastalığa karşı uyanık olmaları gerektiğini gösteriyor.
Kızamık, dünya genelinde aşı ile önlenebilir bir hastalık olarak biliniyor. Ancak, son yıllarda Avrupa'nın birçok ülkesinde aşılama oranlarının düşmesi, bu hastalığın yeniden canlanmasına yol açtı. Ekonomik sorunlar, sağlık sistemlerindeki aksaklıklar ve bazı ailelerin aşıya karşı duyduğu güvensizlik, dolaylı olarak kızamık vakalarında artışa neden olmaktadır. DSÖ raporları, özellikle 2024 yılı itibarıyla kızamık vakalarının, önceki yıllara kıyasla belirgin bir yükseliş gösterdiğini vurguluyor. Bu durum, Avrupa'nın bazı bölgelerinde acil önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Örneğin, aşılamalarda yaşanan düşüş %20 oranında bir artışa yol açmış durumda; bu da hastalığın yayılımını tetikleyen önemli bir faktördür.
DSÖ, kızamığın yayılımını önlemenin en etkili yolunun aşılama olduğunu belirtiyor. Normalde, kızamık aşısının en az %95 oranında uygulanması gerektiği belirtilirken, birçok Avrupa ülkesinde bu oran maalesef çok daha düşük seviyelere geriledi. Özellikle bazı topluluklarda aşıya karşı duyulan güvensizlik ve yanlış bilgi akışı, çocukların bu hayati aşıdan mahrum kalmasına neden olabiliyor. Aşılamanın düştüğü bölgelerde bağışıklık kazanma oranı da beraberinde düşüyor ve bu durum, toplumsal bağışıklığın zayıflamasına yol açıyor.
2024'teki bu endişe verici durum, yalnızca bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda genel toplum sağlığını da tehdit ediyor. Kızamık, çok bulaşıcı olmasının yanısıra, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık. Yaygın komplikasyonları arasında zatürre, beyin iltihabı ve ölümler yer alıyor. DSÖ, bu konuda ailelerin ve bireylerin daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayarak, sağlık otoriteleri ile işbirliği içinde çalışmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Avrupa'da kızamık vakalarının yükselişi, aşılama oranlarındaki düşüş ile doğrudan ilişkilidir. Bu durum, DSÖ ve sağlık kuruluşları tarafından acil önlem alınması gereken bir konu olarak ele alınıyor. 2024 yılında kızamık vakalarının daha da artmaması için toplumların, özellikle de ailelerin, aşının önemini anlamaları ve sağlık otoriteleri ile işbirliğine gitmeleri büyük bir zorunluluk haline geldi. Bu sebeple, haberin bildirim alanında farkındalığın artırılması ve eğitimlerin yaygınlaştırılması kritik bir öneme sahiptir.