Son günlerde Çin, Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği kapsamlı askeri tatbikatla dünya gündeminin merkezine oturdu. Asya-Pasifik bölgesindeki gerilimlerin tırmandığı bu dönemde, tatbikatın özellikle uluslararası ilişkilerdeki etkileri merak ediliyor. Taipei ile Pekin arasındaki gerilimler, COVID-19 pandemisi sonrası yeniden alevlenmişti ve bu tatbikat, bu durumu daha da derinleştiriyor gibi görünüyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikata geniş bir askeri birlik ve çeşitli donanım unsurlarıyla katılım sağladı. Hava, deniz ve kara kuvvetlerinin entegre bir şekilde hareket ettiği tatbikat, Tayvan Boğazı'nda gerçekleştirildi. Çin, bu tatbikatın "bir savunma mekanizması" olduğunu belirtse de, bölgede askeri varlığını artırdığı gerekçesiyle eleştirilerle karşı karşıya. Tatbikatın kapsamı oldukça geniş; savaş uçakları, gemiler ve kara birliklerinin yanı sıra, siber saldırı simülasyonları da içinde yer alıyor. Bu durum, Tayvan’ın güvenliği konusunda derin bir endişe yaratmaktadır.
Tayvan, tatbikata karşı güçlü bir tepki gösterdi ve uluslararası topluma çağrıda bulunarak, bölgede barış ve istikrarın korunması gerektiğini vurguladı. Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkeleri de Çin’in faaliyetlerini dikkatle izliyor. ABD, Tayvan'a verdiği desteği bir kez daha dile getirirken, bölgedeki müttefikleriyle birlikte stratejik bir yaklaşım benimsediğini açıkladı. Bu tür tatbikatların gerilimi artırdığı ve sonuçlarının öngörülemez olabileceği yönündeki endişeler giderek artıyor. Özellikle Tayvan’ın geleceği ve Çin’in tek taraflı politikalarının ne yönde devam edeceği konusunda belirsizlikler sürüyor.
Sonuç olarak, Çin’in Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği askeri tatbikat, yalnızca askeri bir gösteri olmanın ötesinde, jeopolitik dengeleri de sarsacak nitelikte. Uzmanlar, bu tatbikatın bölgedeki güç dinamiklerini nasıl etkileyeceği konusunda endişelerini dile getiriyor. Gelecek günlerde bu gelişmelere dair nasıl bir yanıt geleceği ise tüm dünyanın merakla beklediği bir konu olarak öne çıkıyor.