İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve 39 ilçe kaymakamlığına gönderdiği yazıyla, belediyelerin bünyesinde bulunan kreş ve anaokulu sayılarını talep etti. Valilik, bu bilgilerin 28 Kasım 2024 tarihinde saat 15.00'e kadar iletilmesini istedi.
Gönderilen yazıda şu ifadeler yer aldı:
"İlimiz, Büyükşehir ve İlçe Belediyelerin, bağlı idareleri ve belediyelerin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde ellisinden fazla sahip olduğu şirketler tarafından açılan anaokulu, kreş ve gündüz bakımevi sayılarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, Büyükşehir ve İlçe Belediyelerin, bağlı idarelerinin ve belediyelerin doğrudan veya dolaylı olarak hissesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler tarafından açılan; anaokulu, kreş ve gündüz bakımevi sayılarının ekte gönderilen tabloya eksiksiz bir şekilde işlenerek 28.11.2024 günü (bugün) Saat 15.00'e kadar excel ortamında [email protected] adresine iletilmesi, anaokulu, kreş ve gündüz bakımevi olmadığı takdirde, bunun da belirtilerek mail atılması gerekmektedir."
Bu talep, Milli Eğitim Bakanlığı'nın belediyelere ait kreşlerde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin durdurulması yönündeki isteğinin ardından geldi. Bakanlık, belediyelere bağlı bazı kreşlerde, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin ve eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığını tespit ettiğini belirterek, bu tür faaliyetlerin kanuna aykırı olduğunu vurgulamıştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da valiliklere gönderdiği yazıda, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi talimatını vermişti. Bu gelişmeler, belediyelerin kreş açma yetkileri ve bu kurumların faaliyetleri konusunda tartışmalara yol açtı.
İstanbul Valiliği'nin bu talebi, belediyelerin mevcut kreş ve anaokulu sayılarını belirleyerek, ilgili bakanlıkların talepleri doğrultusunda gerekli düzenlemelerin yapılmasını amaçlıyor. Belediyelerin, belirtilen süre içinde istenilen bilgileri iletmeleri bekleniyor.
Bu süreç, belediyelerin eğitim alanındaki yetki ve sorumluluklarının yeniden değerlendirilmesine neden olabilir. Kamuoyunun ve ilgili kurumların, konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip etmesi önem arz ediyor.