Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bu ay faiz oranlarıyla ilgili alacağı kararla piyasa aktörlerinin ve ekonomistlerin merak konusu haline gelmiş durumda. Son dönemde enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımlar ve piyasalardaki belirsizlikler göz önüne alındığında, TCMB’nin faiz indirimi yapıp yapmayacağı büyük bir soru işareti olarak duruyor.
Ekonomistler, TCMB’nin faiz kararında iç ve dış ekonomik faktörlerin etkili olacağını belirtiyor. Enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde faiz indirimi bekleyenler olduğu gibi, enflasyonu kontrol altında tutabilmek için faiz oranlarının sabit kalmasını veya artırılmasını bekleyenler de bulunuyor. TCMB’nin bundan önceki toplantılarında uyguladığı sıkı para politikası ve faiz artışları, ekonomide dengeleri korumak amacıyla atılan adımlar olarak görülmüştü.
Ancak son dönemde hükümetin büyüme odaklı politikaları ve kredi genişlemesi yönünde yapılan açıklamalar, faiz indirimi olasılığını gündeme taşıyor. Özellikle reel sektörü ve kredi talebini desteklemek için faiz indirimi beklentisi de artmış durumda. Bu adım, yatırımları ve tüketimi canlandırabilecek olsa da, enflasyonist baskıların artabileceği yönünde endişelere de yol açıyor.
Piyasa aktörleri, bu ay yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınacak kararın Türk lirası üzerinde önemli etkiler yaratacağını vurguluyor. Özellikle döviz kuru ve enflasyon dengesi açısından Merkez Bankası’nın alacağı kararlar yakından izlenecek. Faiz indirimi beklentisi olsa da, TCMB'nin enflasyonu göz önüne alarak temkinli bir tutum sergilemesi de mümkün. PPK toplantısının ardından yapılacak açıklama, piyasalarda dalgalanmalara yol açabilecek önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Faiz kararının açıklanmasıyla birlikte ekonomide nasıl bir yol izleneceği ve bunun döviz kuru, enflasyon ve büyüme üzerindeki etkileri netleşecek.