Sanayinin tozlu ortamında bir kadın olarak var olmanın zorluklarını göğüsleyen Melike Hanım, kendi ayakları üzerinde durmanın gururunu yaşıyor. Onun hikayesi, yalnızca bir iş arayışının ötesinde; hayallerin cesaretle nasıl gerçeğe dönüştüğünün bir örneği. Ağabeyinin işine olan hayranlığı, onu forklift servisinde çırak olarak çalışma kararı almaya yönlendirdi. Sanayinin erkek egemen yapısında tek kadın çalışan olmak, Melike için bir onur kaynağı olsa da, aynı zamanda birçok zorluğu da beraberinde getiriyor.
Melike Hanım, çocukluğundan beri erkeklerin dünyası olarak bilinen sanayi sektörüne ilgi duymaktaydı. Ağabeyi, bu sektördeki en büyük ilham kaynağı oldu. Onun işine olan hayranlığı, Melike’yi cesaretlendirdi ve forklift kullanma isteğiyle dolmaya başladı. “Ağabeyimi izlerken, forkliftin ne kadar güçlü ve etkileyici bir makine olduğunu düşündüm. O an kafamda bir hayal oluştu. Bir gün ben de forklift kullanacağım.” diyor Melike, o heyecan dolu günlerini hatırlarken.
Melike Hanım, toplumsal cinsiyet rollerinin hâlâ belirgin olduğu bir ortamda kadın olmanın getirdiği zorluklarla başa çıkmak zorunda kaldı. “İlk başladığımda herkesin gözünde bir merak vardı. Birçok kişi ‘Gerçekten bu alanda çalışmak istiyor musun?’ diye sordu. Ama ben yaptıklarımdan zevk alıyorum ve burada kendimi buldum.” diye ekliyor. O, forkliftin sadece bir alet değil, aynı zamanda onu özgürlüğüne kavuşturan bir araç olduğuna inanıyor.
Melike, sanayide çalışmanın getirdiği zorlukları birçok açıdan deneyimlemiş bir kadın. Birçok erkek çalışanın bulunduğu iş yerinde, onların protokol ve çalışma şekillerine alışmak zaman aldı. “Baştan bazı zorluklarla karşılaştım. Erkekler genelde beni küçümseyerek yaklaşıyorlardı. Ama ben onlara azim ve kararlılıkla beni ciddiye almak zorunda olduklarını gösterdim. Herkesin birbirine saygı duyduğu bir ortam yaratmak için uğraşmalıyım.” şeklinde konuşuyor.
Melike Hanım, forklift servisinde çıraklık yaparken aynı zamanda arkadaşları ve kişisel ilişkileri de geliştirdi. İş yeri ortamında zamanla kazandığı saygı, onun için çok değerliydi. “Erkek arkadaşlarım, sadece bir iş arkadaşı gibi değil, aynı zamanda gerçek dostlarım oldu. Birbirimizi destekleyerek hareket ediyoruz.” diyor. Melike’nin hikayesi, başkalarına ilham verdiği için ona büyük bir mutluluk kaynağı oluyor. Diğer kadınların da sanayide çalışabileceklerini gösterdiğini düşünüyor.
Melike Hanım, gelecek hayallerinin peşinde koşmayı ve başkalarına ilham vermeyi sürdürüyor. Forklift servisi macerasında sadece teknik becerilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda liderlik vasıfları da kazanıyor. “Benim en büyük hedefim, meslek hayatımda ilerleyerek bir gün kendi işimi kurabilmek. Bu alanda kadınların neler yapabileceğini göstermek istiyorum.” diyerek düşüncelerini paylaşıyor.
Onun talepleri ve hedefleri, gelecekte sanayinin kadın açısından daha da çeşitlenmesi adına umut verici bir bakış açısı sunuyor. Melike Hanım, cesareti ve azmiyle sadece kendi hayallerine değil, aynı zamanda diğer kadınlara da ışık tutarak ilerlemeye devam ediyor. Gelecek vadeden bir kadın olarak sanayi sektöründe adını tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor.
Melike Hanım’ın başarılı hikayesinin yayılması, diğer kadınların da cesaret bulmasına ve sanayinin kapılarını aralamasına yardımcı olabilir. Giderek daha fazla kadın, erkeklerin yoğunlukta olduğu iş alanlarında kendine yer bulabilir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele edebilir. Böylelikle, Melike gibi kadınlar, yalnızca sanayide değil, her alanda daha fazla görünür hale gelebilirler.
Melike Hanım, kendi hikayesini anlatırken birçok kadına da cesaret veriyor. Sanayi dünyasında kadının rolü giderek artarken, ona ilham verenlerin sayısı da çoğalıyor. Melike'nin hikayesinin ve azminin, gelecekte daha fazla kadının bu sektörde yer almasına zemin hazırlayacağına inanıyoruz. Çünkü Melike Hanım gibi kadınlar, hayallerinin peşinden koşarken, diğerlerine de ilham kaynağı olmaktadır.