Çok geçmeden, bir mahallede yaşanan trajik bir olay, yerel halkı sarsan bir haber haline geldi. 75 yaşındaki yaşlı bir kadın, yaklaşık 10 gündür haber alınamayan evinde ölü bulundu. Tüm mahalle halkı, kayıplarının ardından bu durumu öğrenmek için sarsıcı bir şekilde bir araya geldi. Olay, sadece bir ölüm haberi olarak değil, aynı zamanda toplumsal bağların, destek sistemlerinin ve yaşlılara yönelik duyarlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayı duyduktan sonra, mahalle sakinleri gözyaşları içinde kadının evinin önünde toplandı. 75 yaşındaki kadının adı Gülseren Tetik olarak belirlendi. Uzun yıllardır yalnız yaşayan yaşlı kadın, çevresinde tanıdığı birçok insanı hayata veda edişiyle hüzne boğdu. Elindeki bir torbada ihtiyacı olanlara yardım eden, komşularının çocuklarına şeker dağıtan tatlı bir kadın olarak biliniyordu. Kadının kaybı, herkesin yüreğinde bir boşluk yarattı. Mahalle halkı, Gülseren Tetik’in ölümünün nasıl gerçekleştiğine dair çeşitli spekülasyonlar yapmaya başladı. Bu durum, toplulukta derin bir merak uyandırırken, diğer yandan yaşlılar için daha fazla dikkat ve özen gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Yaşlıların bakımı ve toplum içindeki yerleri, son yıllarda birçok tartışmaya yol açtı. Gülseren Tetik'in trajik ölümü, yalnız yaşayan yaşlı bireylerin ihtiyaçlarına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğine dair bir çağrı niteliği taşımaktadır. Birçok uzmanın belirttiği gibi, yaşlıların sosyal destek sistemleri içinde yer alması, yalnızlık ve ihmal gibi durumların önüne geçilmesine yardımcı oluyor. Mahalledeki diğer yaşlı insanlar için oluşturulacak sosyal programlar, toplulukların dayanışma içinde olmasını sağlayabilir.
Gülseren Tetik'in cenaze töreni, mahalle halkı tarafından kitlesel bir katılımla gerçekleştirildi. Herkes, ona veda etmek ve hayatını kutlamak için bir araya geldi. Tüm mahalle sakinleri, onun hatıralarını yaşatacaklarına dair söz verdi. Bu olay, sadece kaybedilen bir hayat değil, aynı zamanda toplumsal bir farkındalığın da başlangıcı oldu. Az sayıda insanın varlığı, çoğu zaman büyük sıklıkta göz ardı edilen bir gerçektir. Yaşlılar, toplumsal yapının vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte, çoğu zaman ihmal edilmektedir. Bu tür olaylar, toplumun gidişatını etkileyen ve gelecekte daha fazla olayın yaşanmaması için harekete geçilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Gülseren Tetik’in hayatı, bu olayla birlikte daha fazla insanın dikkatini çekerken, yerel yönetimlerin yaşlı bireylere yönelik programlar geliştirmesi için bir fırsat sunabilir. Toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın bu ölçüde önemli olduğu noktada, yaşlılar için destekleyici mekanizmaların kurulması elzemdir. Böylece, bir daha böyle trajik olaylarla karşılaşmamak adına herkes üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli, yaşlıların toplum içindeki yerini güçlendirmelidir.
Sonuç olarak, Gülseren Tetik’in ölümü sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda toplumun büyük bir parçası olan yaşlı bireylerin hayatını daha izlenebilir kılma isteğinin bir işareti olarak kaydedilecektir. Herkesin birbirine destek olduğu, duyarlı bir toplum yaratma arzusu ve empati ile yaşamak için adım atma zamanıdır. Unutulmamalıdır ki, her insan bir gün yaşlanacak ve ihtiyaç duyduğu destekten yoksun kalmamak için toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları unutmamalıyız.